30 Haziran 2011 Perşembe

Siz Bizim İnsanlaştıramadıklarımızdan mısınız ?

Dil ne söylerse söylesin, siz insancıklar anlamak istediğiniz gibi anlayacaksınız.Nede olsa duyu organı sizin öyle değil mi ? İstediğimiz kadar konuşalım , o göt kadar kafanızın hükmettiği kulaklarınız istediği gibi işiticektir. Nedendir sordunuz mu bunu hiç kendinize ? Nerdeeee ?


Sözcükleri anlamsızlaştıran insanlar , ne anlar haktan muhakemeden ? Terazinin hep bir tarafı sizin gibiler yüzünden eksik gelmekte farkında olmamanız ne kötü , çünkü aynı terazide sizlerde tartılacaksınız. Buda sizin eksikliğiniz işte farkında olmayışınız. En azından şanslı hissediyorum kendimi farkındayım bir çok şeyin . Kendi adıma değişmesi gereken ne varsa değiştirmekle meşgulüm , ki sizide değiştirmek isterdim , bir şişe gazozla mesela.Hakaret etmek istemiyorum aslında hepimiz Allah'ın varlığına birer ispatız.Kimse kusursuz değildir lakin sizi yaratan kusursuz.


Peki , siz haktan bahsedenler ? Sizin amel defteriniz kaç yapraklı ? Size hiç mi sual olunmayacak ? Sizden hiç mi hesap sorulmayacak ? İşte ozaman kulaklarınız duymasın anlarım , çünkü hiç bir soru işinize gelmeyecek. Gelmesinde , biz görmesekte duymasakta bilen biliyor , o yüzden rahatım lakin vicdan muhasebesi yapmaktayım , gördüklerimide görmezden gelemiyorum.Asıl hak yiyenler , haktan bahsederken , susup bir köşede oturamıyorum. Bana sessizsin lakin dilin sivri derler , pek bir çetin savaş verdim kendimle , ne geldiyse başıma bu dilim yüzünden geldi . Çok kısa zamanda öğrendim, ne zaman susacağımı , öyle yerlerde sustumki ; ben sustum kalemim anlattı.Dilimin dile getirdiklerini , duyu organlarıyla işitemeyenler , yazdıklarımıda görmezden gelemezler diye düşündüm.Dile almadım hiç bir şeyi , yormadım kendimi , sayfalara  akıttım içimde ne varsa . Bilsinler istedim , içim dışım bir nede olsa. Kendinden övgüyle bahseden insanlardan olmak istemem , elbet benimde eleştirilecek bir çok yanım vardır.Aykırı olmak değil bu benim yaptığım , hiç değilse beni diğerlerinden ayıran bir kaç özellik hepside.Farklılık yani , açık ara olmasada bir adım önde olmak, elbette bizden bir adım öndekine yakın olmak.


Farkı kapatmakta bizim elimizde.Kendine çok güvenen insan , kendini bilmeli bence. Nerede duracağını , nereden öteye geçemeyeceğini bilmeli , yoksa güven ne işe yarar ? öyle değil mi ?
Biz insanoğlu hep kusur aradık başkalarında , oysa ki kişiler bir birinin aynasıdır , nasıl baktığınız değil nerden baktığınız önemlidir.Avrupalı buna empati desin dursun, ben buna yansıma diyorum.İnsanlar bir birinin aynı ; kol , bacak, kulak , burun , göz  vs vs. herkeste mevcut diyemicem lakin hepsinin işlevi aynı ? Kusurlarda öyle , dertlerde ,tasalarda , çabalarda ,başarılarda .Dedik ya , nerden baktığınız önemli diye ..


İşte burada görme duyumuz devreye giriyor, biz bakmakla  görmeyi aynı şey sansakta çok farklı şeyler.Ben bunu fotoğrafçılarda çok gördüm , sıradan fotoğrafçılardan değil tabi.Onlar bizim gördüğümüz ''Aaa harika'' dediğimiz fotoğraflarda bi dolu hikayeyi konu alabilen fotoğrafçılar.Her fotoğrafın ardına bir hikaye sığdırabilmek , belkide onca yazıya bedel, onca anlatına değer.İşte orada başlıyor , görmek ve bakmak arasındaki fark.Kimi ''Aa harika'' der geçer, kimi '' Ne anlatmak istemiş acaba '' der , kimininde bakışı hikayenin özetidir aslında.Biz insanları hep gülerken hayal ettiğimizden , ağladığında şaşıran bir toplumuz.Biz öyle bir kendi derdimize yanmışızki , yanı başımızda olup bitenlerden haberi olmayan ,kendi derdine ağlak bir toplum olmuşuz.İşte ben bunada bakar körlük diyorum . Belkide işimize gelmiyordur  başkalarının derdi tasası, yada benim derdim bana yeter diyoruz.Buda biraz bencillik duygusu...


Ben sırtı kambur , eli , ayağı nasırlı , gözlerinin feri gitmiş , bilakis zombiye dönmüş insanlar tanıdım.Bir o kadar da mert , bir o kadar da cömert.Ya makyajla güzelleşenler , parasıyla adam dövenler , kapristen kibirden geçilmeyenler , hak diyip hak yiyenler , kendinden başka hiç bir kimseyi düşünemeyenler ,  asıl zombiler onlar işte, onlar  bizim insanlaştıramadıklarımız.


Rkn İhtiyat !
23.06.2011