18 Ağustos 2016 Perşembe

Ağlamak mı ?



elbette gülüp geçtiğin oldu bir çok şeyde, 
ve ağlamak için çekildiğin oldu bir çok köşeye..

ama bana güldüğün o an hiç geçmedi, 
hiç geçmedin buralardan, erkek adam ağlamaz avuntusu arasında,
ağlatma diye bağırmak duruyordu, işaret etsem gelirdi ağzıma,
etmedim..

ağlamak mı adam olmak mı düşüncesi içinde,
serde ve sende orospuluk vardı,
ağlamam için,
çekildiğinden beri içimden,
çektikten sonra elini,
çektiğimden beri bir ölü resmini,
ve her gece çektiğimden beri nikotini senin yerine de içime,
ağzından sonra,
almışsındır umarım benim yerime de içine...

gerçek hiç aldırmadı bize,
bu yüzden yalana meyillendik biz..

neyse bugün;
canım çok sıkılmış bedenimde durmaktan,
ve dolaşmaya çıkmış, uyuşturucu gibi şehrin damarlarında....

öldüm mü tepkisiz mi kaldım bilemiyorum bu yaşananlara...
inandım mı yoksa inandırdım mı bu yalana,
kendimi, kendimi ve kendimi,
inanabildim mi başkasının bana mutluluk vereceğine, aldandım mı onlara,
birini gerçekten sevdim mi, sevmeyi bile denedim mi,
onu bile bilmiyorum...

mağduru oynamıyorsun yine de afferin.

bütün zorluklara rağmen ayakta kaldım diyerek övüyorsun ya kendini,
bütün zorluklara rağmen yürekte kalmalıydın diyerek sövüyorum sana!

Azaptasyon/2016



Kerem Gibi / Nazım Hikmet




O diyor ki bana:
- Sen kendi sesinle kül olursun ey!
Kerem
gibi
yana
yana...
"Deeeert
çok,
hemdert
yok"
Yürek-
-lerin
kulak-
-ları
sağır...
Hava kurşun gibi ağır...

Ben diyorum ki ona:
- Kül olayım
Kerem
gibi
yana
yana.
Ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl
çıkar
karan-
-lıklar
aydın-
-lığa..

Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır
bağır
bağır
bağırıyorum.
Koşun
kurşun
erit-
-meğe
çağırıyorum.....





14 Ağustos 2016 Pazar

Fazla Dağıtmadan

başka bir karanlık bul kendine artık içinde korkacak...
bir mumu yak şimdi ve ipe iyi bak,
düşün..
ben o kadar etrafında, sen o kadar içimdeydin,
düşün..
birimiz yandı,
birimiz eridik...

geceleri inanacak başka bir hikaye bul artık
okudun,
bittim..
başka bir put yarat kendine
başka bir kabeye dön
içine gömülecek başka bir toprak bul..
günlük tut bundan sonra
günlük tut başkasının elini
günlük yap ne yapıyorsan, günlük öp, günlük sev
ikinci gün aynısına ihtiyaç duyacağın birini
-bulma.
ben,
biraz bahsedeyim.
insanlara karşı güler yüzlü biriydim aslında
bir gün yüzümü kaybettim
şimdi insanlara hep gülerim
şimdi insanlara hep karşıyım.
ben
biraz hatırladım.
oğlum uzak dur kavgadan derken annem
o saf bakışımda gizlediğim gerçeklikti, söyleyemedim
kavgayı başlatan o piç bendim zaten..
bu hayattan sarsmaya başladım
tırsmaya başladım
sigaraya başladım
ben
biraz sonra
öleceğim.
bilirsin
biraz sonra öleceğini kendine haber veren biriyim,
intihar etmek böyle bir şey
ah
ben söyleyemem....
bir esir kampı gibi yönettiğim içime sesleniyorum,
dağılabilirsiniz.
kırılmayın bana hep öyle olur
hakettiğiniz değil hep haketmediğiniz şeyler gelir başınıza
ve ben bunu hakedecek ne yaptım dersiniz
yaptınız.
ölmek büyük ödülümüz ve
siz bunu hakedecek çok şey yaptınız...
infaz
idam
katliam
yargı
terör
ahh
kafam.
inandığım tek şeydin
artık
tek şey din.
bütün aşklar bittiğinde,
ve herkes gittiğinde anladım ki,
" -anlamaz olaydım diyorum bu konuyu
hep tekrarlasaydım seninle"
kalbim
hiç kimsenin üstünde durmadığı bir konudur.
fazla dağıtmadan konuyu,
son olarak,
eminim..
benden sonra birini sevmedin biliyorum,
en az üç kişi yakışır o orospu ruhuna.

Rahle 3

Ben hala oturmuş aptalca seni üzmenin pişmanlığını yaşıyorum .
Bende insanım be kızım 
seni sevmiş olmam demek ,
senin o basit yalanlarına inandığım anlamına gelmez.
ben sadece sana güvenmek istemişte olabilirim. 
Ki ben senin her söylediğini yemin her yaptığını doğru bilmişim.

Yazık bana , 
yazık ki hala elim vicdanımda
senin o basit insanlardan olamayacağını düşünürken 
sen , o aptal saptal oyunlarınla
beni kandırdığını zannediyorsun.

Üzülüyorum cidden.

Seni kaybetmiş olmanın hissi bir kenara 
aslında seni tanıyamamış olmam benim en büyük aptallığım.
Oysa demek istemiyorum ama,

Oysa...

ben sana gönlümün , ömrümün , 
zihnimin ve ruhumun en temiz yerini ayırmışken , 
sen elleri kirli bir çocuk gibi gelip oturdun şu gönül soframa ,

üzme beni daha fazla 
lütfen git ,
git ellerini yıka .




12 Ağustos 2016 Cuma

Affet Beni !

çöktüm ve hiç konuşmadım;
yani bunu bir depresyon olarak düşünebilirsin
fakat ben önce dizlerimi kırdım sonra dişlerimi.
aslında biraz da cinnetti
gözlerinin içindeki o küçük siyah nokta
bir insanın en zayıf noktasıydı
en çok da benim
bunu şimdi söyleyebildim sana
bütün cümleleri
kurşuna dizer gibi boğazıma dizmişlerdi
ama bütün söylemek istediklerimi
kimseyi öldürmek istemiyor gibi yutmuştum
yuttukça içimdeki çocuk ölmüştü
affet beni.
affet
sessiz kaldığım her saniyede
bilmiyordum soğumayı
sen biliyormuşsun konuşmadıkça soğumak nedir
sen biliyorsun konuşmak ısınmaktır
bir ceset gibi soğumak neymiş bunu da ben biliyorum
her harfin bir ateş olduğunu yeni öğrendim ben
her kelimenin içimi yaktığını böylelikle anladım
beni affet
yandıkça kabardı içimdekiler
beni affet seni hatırlamaya çalıştığım için,
şimdi nasılsındır
bir tanrı gibi bağışlamakta olduğun için beni
bir o kadar görmediğim için
şimdi nasılsındır
sesin
yaraların
nasıldır
hep acı mı diyorsun biraz
evet,
hep acı.
ben ; yaralarımı başkasına göstermekten ziyade
kendim bile açıp bakamıyorum.
eski soğukluğum kalmadı.
ceset oluşum bitti,
hayata döndüm
insan oldum tekrar
kalp kırmadan konuşmak için aldırdım içimdeki buzu
gurur kırmamak için kalktı etrafımdaki morg
anla
artık sıcakkanlı bir insan olmam,
içimdeki yangından.