13 Ocak 2017 Cuma

Otuza yaklaştım.

böyle çelişkili yollarda
eğer bir cevap bekleseydim yalnızlıktan beklerdim 
ve elbette intihar olurdu bu
zaten ait olduğu yeri daha başka nasıl arar insan, 
bilmiyorum.
burada şimdi bunu ararken,
her yeri yusufçuk kuşlarıyla süslüyorum.
mesela sen hiç
kelebek kanatlarından kapı yaptın mı kendine?
ateş böceklerinden pencere?
antidepresan kutularından evler?
sağlığına dikkat ettin mi aslında ölüydün hep?
etmedin mi?
peki hiç duvar örmedin mi kendi içine kendi etinden 
ve kırmak içinse kendi kemiğinle vurmadın mı?
burayı kanımla süslüyorum, bu yolda kimse öldürülmedi
böyle bir tabela işte, böyle bir uyarı levhası
kanımda nilüfer yetiştir.
kırmızı açar.
geceleri daha dikkatli.
giderler
böylece
peşinden
herkes
zulmün.
sen yani hiç mi?
hiç?

ben mesela
uyudum uyandım dünyayı mahvetmişler
ya da zaten mahvolmuş bir dünyaya geldim, bilmiyorum
uyudum uyandım 20 yaşındayım
uyudum uyandım kabusla 30a yaklaştım
yaklaştıkça bulanık
yaş ilerledikçe
anlıyor insan
yaş ilerledikçe 
boynuna kadar iniyor
yaş ilerledikçe büyüyor uçurum
bakıyorsun her şey hep aynı.
çocuklardan kurşun çıkarmak için uzanan ellerle
tetiğe basarken kullanılan eller aynı şekilde işaretlenmiş
uyudum uyandım uykumda beni de öldürmüşler
uyanmadım sonra
hiç uyanmadım
bu aslında
neyse sen hiç
ya da siktir et.
biliyorum sen hiç.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder