16 Eylül 2016 Cuma

Dön ulan dünya , beni kusana kadar


" dön ulan dünya, beni kusana kadar... "

unuttum ya da unuturum diye kendimi aptalca teselli etmiyorum,
unutmadım fakat,

seni,
ananı sikeyim..

eğer benim gibi,
bir beklentinin içindeysen
üzerinde emanet gibi duran aşklar bulandırdıysa eğer mideni,
ve sende barındırıyorsan içinde bunlardan
sahiplendiğin birini andırıyorsa ayağa düşmüş adamlar, bul
döndürüyorsa başını iki kadeh rakı hala,
zihninde bir kadını yatağa atmak fikrinden başka bir şey bulunmayan adamlar,
yürüdüyse yüreğinde, koynun ile kalbin arasında varsa bir kapı,
açmadıysa kimse,
çalmaya cesaretleri yok de!
benim suçum değildi diyerek kandır,
bir cesedi yıka yağmur sularını göz yaşıyla karıştırarak,
öp,
insan olarak öldüğünü hatırlatırcasına..

bunu bir sessizlik bul ve orada kendine söyle,

"yorulduk ikinci defa aşık olmaktan ve gidip merhaba demeye birine,
sıkıldık aynı konuşmalar içinde aynı şeyi duymaktan,
seni seviyorum artık heyecanlandırmıyor kimseyi ve öpüşmeler çok tanıdık,
bütün ayrılıklar aynı bok,
bütün insanlar hala aynı göt,
şimdi tesadüfen çarpışsak göz göze
tesadüflerin a.. koyar, önüne baksana lan diyerek devam ederiz yolumuza"

incindim, kırıldım gibi basit avuntulara sığınma,
kırılmadı ki yüreğin,
topraktı o da, hayal kuraklığından çatladı....

neyse,
dünya dönüyor,
ama bu son turu gibi...

son turunda dünyanın
iftira atarcasına itiraf et ve
itiraf edemiyorsan iftira atacağın anlamını yok sayarak..


aklına gelir miydi hiç,
hayatımın özeti olacağın?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder